30 Ağustos 2013 Cuma

Zerdüşt - Zerdeşt ne demektir?


Tam adı Zer-deşt-ra-spi- tma olan Kürtçe’de zer: sarı deşt:(ova) tréj-keskin ışın-ra: (-e hali)- spi:beyaz tma: bize veren bizi ışınlayan bize yayılan anlamını taşımaktadır. 

Zerdüşt'ün annesinin adı
Poroşpa po:saç-şpaak spi beyaz:= Ak saçlı demektir.

Babasının adı
Doghahova’dır. Dog-dog:korkutan heybetli azametli hahova nara, haykırış demektir; Korkutan nara demektir.

Med soyundan olup, Urmiye bölgesinde M.Ö. 6’ncı yüzyıl 660 yılında dünyaya geldiği söylenmektedir. Yeryüzünün ilk filozofu olduğu söylenir. Kimi tarihçiler peygamber olduğunu söylerler. Avrupalılar dünyanın ilk diyalektikçisi Antik Yunan filozofu Herakleitosu söylerler. Doğumu M.Ö. 480-540 olarak bilinir. Oysa Zerdeşt ondan tam 120 ile 280 yıl önce diyalektikten bash etmiştir. Diyalektiği Mezopotamya’dan Antik Yunan’a taşıyabilmiştir. Kimileri ilk olarak Thalesi göstermiştir. Oysa Zerdeşt Thales’ten 45 ile 55 yıl önce dünyaya gelmiştir. Her iki filozofta Zerdeşt’ten bahs etmiştir. Sadece onlarda değil Filozof Anaxsimenes, Anaximandors, Nietzsche bu Antik Yunan filozofları da Zerdeşt’ten bahs etmişlerdir. Demek ki sonrakiler öncekilerden bahs ederler. Yer yüzünde tek tanrı kavramını ilk kullanan kişidir.

Hikmet ve bilgi anlamında taşıyan kutsal kitabı

AVESTA Kürtçe’de
A- Ahora;
V- Valehî-feza, boşluk, uzay;
E- Erd-ax-yer-toprak;
S-  Sor-kızıl güneş;
T- Tav-aydınlık-ışık;
A- Av-Su anlamlarına da gelir.

Avesta'ya göre ilk insan yani Gayo Mareton. G : Kürtçe’de Guha oluşmuş yetişmiş, pişmiş, olmuş; Mareton ise Mérani, cesaret, yiğitlik anlamını taşımaktadır. 

Avesta’nın 4 temel ilkesi vardır. Bunlar sırasıyla Güneş yani aydınlık, yer, toprak, su ve havadır. Var olan her şeyin karşılığının olduğunu söyler; yani kötülüğe karşı iyilik, günaha karşı sevap, savaşa karşı barış, çirkine karşı güzel, sömürüye karşı özgürlük, cehenneme karşı cennet gibi uzayıp gider.

Bazıları Zerdeşt ve Zertdeştiler hakkında ateşperest olduklarını söylerler. Külliyen yanlıştır. Tıpkı yukarıda değindiğim gibi Avesta’nın temel saydığı diğer üç yani yer, su, hava gibi güneşte aydınlık yani bereket, iş, emek, üretim anlamı taşıdığını gecenin yani karanlığın istirahat, dinlenme ve hala bilinmezlik, tembellik anlamını taşıdığını söyler.

Zerdeştiliğin izleri hala Kürt adetlerinde kendini hissettirir. Kürtler bugün bile vé rojé kî: bu güneş hakkı içinvé petıké kî: bu alev hakkı için derler. Bilindiği gibi Müslümanlıkta ateşle ibadet şiddetle ret edilmesine rağmen geçen yazımda sizlere Guti-Cudi’den detaylı bir şekilde bahs etmiştim. Dağın tepesindeki sefine denen düzlükte insanlar halkla biçiminde saf tutarlar. Sofular saçın içene köz doldurarak ortaya koyup her bir Sofu dişlerinin arasına bir köz alarak sıralı halka üfler ve inanışa göre onları günahtan arındırırlar. Daha sonra erbane denen defi çalarak beyit ve kasidelerle ritimlendirerek devam ederler. Yaşları kırkın üzerinde olan her bölgeli bunu çok iyi bilir Allah’a en yakın olan ve üzerinde namaz kılınan seccadeye Kürtçe’de Mûzer denir. Mû kıl, zer güneş (sarı) anlamına gelmektedir. 


Kürtlerin diğer bir yemin şekli ise Quran û Mıshef (Kuran ve Mushaf’tır). Tarihçilerin çoğu Mushaf’ın Avesta olduğundan bahs ederler. Kürtlerde meşhur bir espri de vardır; "Xwedé lı wé dıné jî lı wée dıné j îme jı agır bé par nekî: Allah bu dünyada da öbür dünyada da bizi ateşten mahrum etmesin!" derler. 

Bundan 4350 yıl önce kutlandığı söylenen ve günümüzde de her yıl 21 Mart’ta kutlanan Newroz bayramında büyük ateşler yakılarak üstünden atlanır ve bu atlamayla günahlarının arındığı söylenir. Bol tarih ve kültürlü günlere.


M.Salih YAYAN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder